5 Haziran 2012 Salı

Teselli

keder dediğin geçmeye mahkum
mutluluk gibi
neşe dolu o akşam,
heyecanla uyandığın sabahlar gibi,
geçmeye mahkum
keder de
kırmızı rugan ayakkabıların nasıl eskidiyse
saçındaki renk nasıl bırakıp gittiyse seni
çaktırmadan hemde,
çekip gidecek bu keder de..
uykunu almış ve çok acıkmış uyanacaksın,
çık evden, yürü...
bakkaldaki plastik topların renkleri ne güzel bak,
mevsim belki kış, belki yaz..
nasıl tararsan tara saçın hep güzel..
ne giyersen giy rengi gidecek yüzüne..
mavi kolye de takacaksın..
mor toka da
bol suyla yıka yıka yıka
yıka hüznünü
dönüp duracak,
savrulacak,
kavrulacak,
derbeder olacaksın,
bir bulup
bir yitirdiğin
olacak
keder
geçmeye mahkum


herşey gibi..