19 Temmuz 2012 Perşembe

En büyük bavul

objelere anlam yüklemek yerleşik hayatlara göre
konup göçenler, işe yaramayanı asla sürüklemez. Yerleşik değilseniz objeleriniz işlevlerine göre anlamlıdır. Mesela ayakkabı, çanta, şapka, gözlük, katlanır tabure, çakmak, güneş kremi, yara bandı, ağrı kesici, ateş düşürücü, mikrop kırıcı, yastık, çarşaf ....
Dikkat ettiyseniz müzik kutusu, çerçevede resim gibi hayat yumuşatıcılar yok listede..
Sonra bir bakarsın objeleri en aza indirme çabası hayatınızı sadeleştirmiş..
anaa  kimse kalmamış, kimseyi anlamıyorsunuz, ee kimsede seni anlamıyor,
az obje, az kelime, az insan, az zaman, az sen, az ben
derken
derken
anlıyorsun ki en büyük bavul boynunun üzerinde duran
İmgelem bavulun doldukça
boşaltıyorsun eli kolu
Gerek yok taşımaya
ne müzik kutuya sığar.....
ne resim çerçeveye.......

5 Haziran 2012 Salı

Teselli

keder dediğin geçmeye mahkum
mutluluk gibi
neşe dolu o akşam,
heyecanla uyandığın sabahlar gibi,
geçmeye mahkum
keder de
kırmızı rugan ayakkabıların nasıl eskidiyse
saçındaki renk nasıl bırakıp gittiyse seni
çaktırmadan hemde,
çekip gidecek bu keder de..
uykunu almış ve çok acıkmış uyanacaksın,
çık evden, yürü...
bakkaldaki plastik topların renkleri ne güzel bak,
mevsim belki kış, belki yaz..
nasıl tararsan tara saçın hep güzel..
ne giyersen giy rengi gidecek yüzüne..
mavi kolye de takacaksın..
mor toka da
bol suyla yıka yıka yıka
yıka hüznünü
dönüp duracak,
savrulacak,
kavrulacak,
derbeder olacaksın,
bir bulup
bir yitirdiğin
olacak
keder
geçmeye mahkum


herşey gibi..

19 Ocak 2012 Perşembe

Uçarak

Tek eşya yok yanıma almak istediğim.
Tek kelime yok dilimi aşka getiren
Hafiflik en iyisi çünkü
Sesizlik en iyisi
Dinlenelim,
Ayakkabılarım kapı önünde soluklansınlar,
giyisilerim dolapta uzansınlar biraz.
Saçlarım tokasız,
yüzüm boyasız,
canım katıksız olsun,
dünyaya doğmadan önceki halim gibi
Anı denen ağırlıklar boşluğa
eteğimdeki taşlar toprağa karışsın.
Ve ben uzanınca yatağa
Yer çekmesin beni
Hafiflik en iyisi çünkü
sessizlik en iyisi...............