11 Mart 2010 Perşembe

İnancını yitirenlere..

Tek başına bir "kalabalık" iken, çoklar içinde bir "tek" olursun zamanla. İşte buna büyümek derler.
Herşeye inandığın, hayal dünyasında yaşadığın günler yavaş yavaş geride kalır. 
Artık kimseye güvenmez olduğunda "İnançsızlığın" para eder, tedirginliğin taktir alır, “Çok sağlamcı, kimseye güvenmez” derler senin için. Senden büyüğü yok artık :) 

Büyüdükçe inançsızlaşır, inançsızlaştıkça yalnızlaşırsın. 
Bu yüzden kimi kalabalık sofralara tek başına bir dağ yolculuğuna çıkar gibi oturursun.
Sofrada herkes büyük. Senden alabileceği kadar cömerttir karşındaki. Sofrada bugün tavuk varsa
senin kümesdeki kazı görmüşlerdir dün :) Eee herkes büyük...Herkes en büyük !

Yeterince büyümüş, insana inancını yitirmiş, arslanın ağzındaki ekmeği kapmış, evliliğe tamamen pragmanist bir doğayla bakarak "yaşlanınca beni tuvalete götürecek kişi" hesapları yapmışsan,
bayrağı devretme zamanı gelmiş artık. Sen oldun çünkü :)

O muhteşem yalnızlığını ancak bir bebek bozabilir. Sana ait zannetsende tek başına bir kalabalık olan, parmağına bakıp doğaya hayran kalacağın, yeniden bir insana inanmanın tadına varacağın küçücük bir bebek. Senden büyüğü yokken seni kimse deviremezken, bakışıyla seni eritebilecek bir bebek :)

Seni kalabalıkların arasından çekip çıkartabilecek tek kişi ...:) 
Amacın onu büyütmek olacak ...Ne tuhaf !