15 Ocak 2010 Cuma

İlk Veda Anneye yapılır

Takribi 280 gün. Tam anlamıyla kurala uyan olmamıştır ama üç aşağı beş yukarı böyledir bu. Anne karnında tam 9 ay dünya yolculuğunuz için zırhlanırsınız. Kalbinizin güçlü atmasını, 
el ve ayak parmaklarınızın en azından mercimek taneleri kadar filizlenmesini beklersiniz.
“Doğmaya hazır olmak” demek “Mücadeleye hazır olmak” demektir aslında. 
9 ay 10 gün biter, küçük başınızı uzattığınızda, omuzlarınız, kollarınız, mercimek parmaklarınız takip eder başınızı ve “işte ilk veda”

İlk vedayı annenize yaparsınız. Herkes gelişinizi bir kavuşma zannederken aslında 
vedadır doğmak. Birinin içinde bir iç iken, kendi başınıza bir beden olarak kalakalırsınız. 

Hayatta kalma serüveni başladı işte. Mercimek parmaklar büyümeli şimdi. Öğrenmeli, gelişmeli, güçlenmelisiniz.

Kalabalıklara karışmak bence en anlamlısı vedaların. Kalabalık anne sütü gibi besleyici ve güçlendiricidir. Hele kalabalığın içinde karşılaştıklarınız. Annesiye vedalaşan milyonlarca bebekle tanışmak, onlara kavuşmak, onlarla sohbet etmek uzun uzun, onlarla dost, onlarla arkadaş olmak, onlarla ev arkadaşı olmak, onlarla salçalı makarna yemek, marifetmiş gibi hergün mutlaka alkol almak, onlarla doğmak değil belki ama onlarla kendini bulmak. 
Hatta kalabalıktan birine aşık olup bir bebek büyütmeyi ve bebeğine veda etmeyi göze almak.

30 yıl önce anneme veda ettim. Karıştığım kuru kalabalığı bir serüvene dönüştürdü dostlarım. 
Annelerimize veda edişlerimizi kutladık mumlu pastalarla ve işte bir tane daha….
Emek verdiğim, bana emeği çok geçen Emek…Cesurca doğuşunun 30. Yılı kutlu olsun. 
Diliyorum ki bize veda eden cesur bebeklerimiz olsun, bebeklerimiz kendi kalabalıklarında birbirlerini bulsun…